26 Eylül 2021 Pazar

"Problem - Tepki - Çözüm" taktiği

Başlıkta yer alan ve bir İngiliz araştırmacı yazar olan DI tarafından sıklıkla dile getirilen "Problem - Tepki - Çözüm " taktiği şeytani tuzakların kaynak kodu niteliğindedir. Süreç üç aşamalıdır.

1- Bir topluma uygulanmak istenen ve onların aleyhine olmak üzere planlanmış herhangi bir projenin doğrudan uygulanmaya kalkışılması doğal olarak büyük toplumsal tepkiye neden olacak ve bu tepkiler gerçekleşmeyi engelleyecektir. Bu nedenle evvelce süreci ve aksiyon aşamaları detaylı olarak kurgulanmış ve toplumun genelini etkileyecek, kitle travmasına neden olacak bir problem yaratılır.

2- Detaylı olarak kurgulanarak uygulamaya konulan ve kurgulayıcıları tarafından da yoğun kitle iletişimi yapılan problemden dolayı toplum zor durumda kalır ve zarar görür. Zaman içinde bu problemden dolayı perişan olan, bunalan, korku ve çaresizlik duygularına yenik düşen toplum "Yeter artık. Birileri bir şeyler yapsın." talebini dillendirmeye başlar.

3- İşte bu aşamada, problemin kurgulayıcıları zaten evvelce planladıkları "hedeflerini" yani esas projelerini "çözüm aksiyonları" adı altında yardım ediyorlarmışcasına sırayla uygulamaya koyarlar. Böylelikle esasen büyük tepki alacak uygulamalar tepki bir yana toplumun bizzat kendi rızasıyla gerçekleştirilmeye başlanır.

Uzak ve yakın tarihte çok örneği bulunan "Problem - Tepki - Çözüm" taktiğinin güncel örneği ise şimdi "Coronavirus Pandemisi" olarak deneyimlenmektedir. Pandemi kurgusu anılan taktik ile tam uyum içerisinde uygulamaya konmuş bir projedir. Metodik aşamaları şöyledir.

1- "Virüs pandemisi" olarak ortaya çıkarılan problemin esası laboratuarda sentetik olarak ve mRNA teknolojisi kullanılarak üretilmiş bir programlanabilir virüse dayanmaktadır. 

2- Güvenilir olmayan, kasıtlı metodik yanlışlık içeren ve tutarsızlıklarla dolu raporlamalar, sistemin neferi olmuş tıbbi ve siyasi kurumların, yetkililerin ve medyanın korku pompalaması nedeniyle çaresiz ve aciz hissettirilen toplumun büyük bölümü mRNA aşılama operasyonuna çözüm beklentisiyle rıza göstermektedir.

3- "Çözüm" maskesi altındaki "Hedef" ise küresel bazda toplumsal yaşam dinamiklerinin her açıdan tamamen değiştirilmesi, tüm ulusların, tüm toplumların yani tüm insanlığın dijital teknoloji marifetiyle tek bir merkezden sevk ve idare edildiği totaliter, faşist yeni bir küresel rejimin hayata geçirilmesidir. Yani hedef "Yeni Dünya Düzeni" mottosuyla telkin edilen "Tek Dünya Devleti"'nin oluşturulmasıdır. Bir başka deyişle hedef, kurgulanan virüs salgını sebebine istinaden yapılan mRNA aşılaması vasıtasıyla bağışıklık sistemi zayıflamış, zaman içinde hastalanmaya ve hatta ölmeye başlamış insanlara tek "çözüm" olarak yine mRNA ve "çipleme" sunularak tüm insanların dijital kimlikli robot kölelere dönüştürülmesi ve insanlığın küresel bir elit zümrenin tam tahakkümü altına girmelerinin sağlanmasıdır. Sürekli oluşan etkin varyantların sebebi mRNA aşısının kendisi olmasına rağmen sanki virüs bağımsız mutasyon geçiriyormuş ve ayrıca yeni virüsler ortaya çıkıyormuş algısı yaratılarak mRNA aşısı çözüm olarak sunulmaya devam edilecek ve bir "virüs - antivirüs" kısır döngüsü yaratılacaktır.

Surecin en önemli kısmı ise mRNA kaynaklı hastalanma ve ölümlere çözüm olarak "çipleme" uygulamasının ortaya konacak olması ve zaman içinde bunun da aşı gibi bir baskı ve zorlama unsuru haline gelecek olmasıdır.

Ancak tüm bu şeytani kurgulara ilişkin olarak, hep zikredildiği üzere, Fatir suresinin 43. ayetinde net mesaj verilmekte ve inkârcı müşriklerin kendilerinden başkasına tuzak kurmadıkları vurgulanmaktadır.

35/43 İstikbaran fil erdi ve mekras seyyi' ve LA YEHİYKUL MEKRUD SEYYİU İLLA Bİ EHLİH fe hel yenzurune illa sunnetel evvelin fe len tecide li sunnetillahi tebdila ve len tecide li sunnetillahi tahvila

( Yerde kibirlenme ve kötülük tuzağıdır. KÖTÜLÜK TUZAĞI SAHİBİNİN HARİCİNDEKİNİN BAŞINA GEÇMEZ. Ancak evvelkilerin adetlerini mi gözetiyorlar? Allah' ın adetinde değişim bulamazsın. Allah' ın adetinde dönüşüm, başkalaşım bulamazsın. ) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder