8 Ağustos 2020 Cumartesi

Yerde imkan verilenler....

"Mekkenna" ( İmkan verdik ) fiili Kur'an'da Haberci "Yusuf", "Zulkarneyn" ve "Yerde Zayıf Bırakılanlar" ve “Firavun'un zulmüne uğramış İsrail halkı için kullanılmıştır. Ayetler incelendiğinde "İmkan vermek" kavramının farklı boyuta geçiş portalı açılarak zaman ve mekanda yolculuk yapılması ve bilgi edinimi sağlanması anlamını yansıttığı izlenimi oluşmaktadır. "Mekken" / "İmkan" kelimesi "Kevn / Mekân" ( Mevcudiyet, Alem / Yer, Durulan Yer ) kökünden türemiş olup "Yer verilmesi" anlamını yansıtmaktadır. "Mümkün" ( İmkânlı, Yeri olan ) kelimesi de aynı kökten türemiş sıfattır. Bu bağlamda aşağıdaki ayetlerde yer alan "Mekkenna fil erd" ifadesi "Yerde imkân verdik / Yerde geçilecek yer verdik" anlamını yansıtmaktadır.

1- Haberci Yusuf

12/15 - Fe lemma zehebu bihı ve ecmeu en yec'aluhü fı ğayabetil CÜBB ve evhayna ileyhi le tünebbiennehüm bi emrihim haza ve hüm la yeş'urun

( Onunla gittiklerinde, onu KUYUNUN dibinde, yokluğunda, bilinmezliğinde kılmaya toplandılar. Ona "Sen, kesinlikle onlara bu işlerini farketmedikleri bir zamanda haber vereceksin." diye vahyettik. )

12/19 - Ve caet SEYYARATÜN fe erselu VARİDEHÜM fe edla DELVEH kale ya büşra haza ğulam ve eserruhü bidaah vallahü alimün bima ya'melun

( Ve SEYARLAR geldi de SUCULARINI gönderdiler. KOVASINI sarkıttı. "Ey müjde, bu oğlan." dedi. Onu sermaye olarak gizlediler. Allah o yaptıklarını biliyordu. )

12/56 - Ve kezalike MEKKENNA li YUSUFE FİL ARD yetebevveü minha haysü yeşa' nüsıbü bi rahmetina men neşaü ve la nüdıy'u ecral muhsinın

( Ve YUSUF' a YERDE işte böyle İMKAN VERDİK. Oradan her nerede dilerse makam tutuyordu. Rahmetimizi dilediğimize isabet ettiririz. İyilik yapanların ödülünü yitirmeyiz. )

Ayetelerdeki "Seyyarlar" kelimesi " üst boyutlardaki "Vazifeli Varlıkları", "Kuyu" kelimesi "Solucan Deliğini / Boyut Portalını", "Kova"* kelimesi ise "İlahi kozmik bilgi akışı"nı sembolize etmekte gibidir. Zira Haberci Yusuf bu deneyiminden sonra geleceğe ilişkin bilgiler vermeye ve rüya yorumları yapmaya başlamıştır. ( * "Kova Burcu Çağı" kavramı da içinde bulunulan ve ilahi kozmik bilgi akışının yoğunlaştığı devreyi nitelemektedir. )

2- Zülkarneyn 

"Zülkarneyn" kelimesi "Za ( sahip ) + El ( Ön Ek ) + Karn ( Boynuz, Nesil, Zaman ) + Eyni ( İki ) ... "İki Boynuzlu" / "İki Nesilli" / "İki Zamanlı"* anlamlarına gelmektedir. ( * Kozmik planda zaman - mekan yolculuğu yapan )

"Karn" kelimesi batı dillerinde "Horn" olarak telaffuz edilmekte ve "Boynuz, Korna" anlamına gelmektedir. Eskiden boynuz, ses çıkarma amacıyla da kullanılmış olduğundan ve "borazan sesi" verdiğinden Türkçe'deki "Korna" kelimesi de Karn kelimesinden  türemiştir. ( H harfi gırtlaktan da seslendirilebilmekte ve K harfinin de yerini tutabilmektedir. )  

18/83 - Ve yes'eluneke an ZİL KARNEYN kul seetlu aleyküm minhü zikra

( Ve sana ZÜLKARNEYN'den, iki boynuzludan sual ediyorlar. De ki: "Size ondan hatırlatma okuyacağım." )

18/84 - İnna MEKKENNA lehu FİL ERDI ve ateynahü min külli şey'in sebeba

( Kesinlikle biz ona YERDE İMKAN VERDİK. Ona sebep, vasıta olarak herşeyden verdik. )

"Solucan deliği" ( Wormhole ) olarak bilinen ve zaman / mekanda yolculuk imkanı sağlayan boyut   portalına verilen isimdir. Solucan Deliği'nin ( Wormhole ) iki tarafının korna ağzı gibi olduğu görülmektedir. Ayrıca yan yatmış U şeklinde olan figür de "iki boynuza" benzemektedir.


Ayetlerde de yer aldığı üzere Zülkarneyn, boyutlar arası varlıklar olan bozguncu Yecuc ve Mecuc'un kaba madde alemi dünyaya girişini engelleyebilmek için portala ( boyut kapısına ) sed çekmiştir. 

3- Yerde Zayıf Bırakılanlar

22/41 - Ellezine in MEKKENNAhüm FİL ERDI ekamus salate ve atevüz zekate ve emeru bil ma'rufi ve nehev anil münker ve lillahi akıbetül ümur

( Onlar ki, eğer onları YERDE İMKAN VEREREK muktedir kılsak duaya kalkarlar, zekat verirler, iyiliği emrederler ve kötülükten menederler. İşlerin sonu, sonucu Allah içindir. )

Hacc suresinin 41. ayetinde zulme maruz kalmış inananlara imkan verilmesi durumunda samimi bir şekilde dini veibelerini ifa edecekleri bildirilmektedir.

28/5 - Ve nürıdü en nemünne alELLEZİNESTUD'İFU fil erdı ve nec'alehüm eimmeten ve nec'alehümül varisın

( Ve yerde o ZAYIF BIRAKILANLARA nimet vermeyi ve onları önderler kılmayı ve onları varisler kılmayı istedik. )

28/6 - Ve NÜMEKKİNE lehüm fil erdı ve nüriye fir'avne ve hamane ve cünudehüma minhüm ma kanu yahzerun

( Ve yerde onlara İMKAN VERMEYİ. Firavun' a, Haman' a ve onların ordularına, askerlerine de o onlardan çekinmiş, korkmuş olduklarını göstermeyi. )

Kasas suresinin 5. ve 6. ayetlerinde zikredilen "imkan verme" kavramı, Firavun'un zulmünden kaçan İsrail halkının denizden geçebilmesi için Hz. Musa'nın asasıyla denizi yarmasını ifade etmektedir. "Denizin yarılması" tanımlaması esas itibarıyla boyutlar arası portal açılması ve halkın farklı bir zaman / mekana geçişinin sağlanması fenomenine işaret etmektedir.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder