10 Ağustos 2020 Pazartesi

Rab dileseydi yapamazlardı.

İnsanların "kötü gelişme" veya "kötü sonuç" olarak algıladıkları her olgu veya olay esas itibarıyla kader mekanizmasının bir gereği ve bir tekâmül vesilesidir. Dolayısıyla bugün dünyadaki muhtelif gelişmelere ve değişimlere bakarak "durumun kötüye gittiği" sonucunu çıkarmak ve ümitsizliğe kapılmak doğru bir yaklaşım değildir.

Bugün şeytanlar insanlığa karşı algısal bir savaş başlatmışlardır. Dayanağı olmayan korku ve panik frekanslarıyla insanları zayıflatmayı, ümitlerini ve dirençlerini kırmayı hedeflemektedirler. Zaten şeytanların liderinin ismi olan "İblis" kelimesi "Ümit yitirten" anlamına gelmektedir.

İlahi nizamda inananlar için nihai anlamda "kötü" yoktur. İnananların deneyimledikleri her türlü olgu ve olay onları ruhsal tekâmüle biraz daha yaklaştıran vasıtalardır. "El hayru fi ma yekun" ( Her işte bir hayır vardır. ) sözü bu bağlamda önem arzetmektedir. Bu husustan da bahseden Bakara suresinin 216. ayetinde şeytanların insanlara korku salmak için başlattıkları savaş zikredilmekte ve insanların bundan çekinmek, korkmak yerine bunu hayırlara ve kurtuluşa vesile olacak bir durum addetmeleri gerektiği bildirilmektedir.

2/216 - Kütibe aleykümül kıtalü ve hüve kürhün leküm ve asa en tekrahu şey'en ve hüve hayrun leküm ve asa en tühıbbu şey'en ve hüve şerrun leküm vallahü ya'lemü ve entüm la ta'lemun 

( Savaş üzerinize yazıldı. O size hoş olmayandır, zorlanmadır. Ve ola ki siz bir şeyi istemezsiniz, bir şeyden hoşlanmazsınız, o size hayırlı olabilir. Ola ki siz bir şeyi seversiniz, o size kötü olabilir. Allah bilir de sizler bilmezsiniz. )

Kötüyle, haksızlıkla ve zulümle mücadele insanın kader yazılımında, mücadele kudreti ise yaratılış kodlarında bulunmaktadır. Atatürk'ün "Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur." söylemi aslında hak yolunda mücadele eden tüm inananları kapsayacaj niteliktedir. 

Üzerinde durulması gereken en önemli nokta ise her olgunun ve olayın Allah'ın rızası ve izniyle tezahür ettiğidir. Diğer bir deyişle "Allah istemedikçe hiçbir kötülük tezahür edemez."

6/112 - ..... ve lev şae rabbüke ma fealuhü fe zerhüm ve ma yefterun ( ...... ve şayet Rab’bin dileseydi onu yapamazlardı. ...... )

 6/137 - ...... ve lev şaellahü ma fealuhü ....... ( ....... Ve şayet Allah dileseydi onu yapamazlardı....... )

Dolayısıyla adaletin ve mülkün sahibi olan Allahü Teala inananları daimi koruyacak ve esirgeyicektir.

52/18 - Fakihine bima atahüm rabbuhüm ve vekahüm rabbuhüm azabel cehım ( Rab’lerinin onlara o verdiğinden dolayı sevinirler. Rab’leri onları cehennem azabından korur. )

Bu çerçevede, insanlara kötülük tuzakları kuranlar da kendi tuzaklarına düşecekler ve helak olacaklardır.

35/43 - İstikbaran fil erdı ve mekras seyyi' ve la yehıykul mekrus seyyiü illa bi ehlih fe hel yenzurune illa sünnetel evvelın fe len tecide li sünnetillahi tebdıla ve len tecide li sünnetillahi tahvıla

( Yerde kibirlenme ve kötülük tuzağıdır. Kötülük tuzağı sahibinin haricindekinin başına geçmez. Ancak evvelkilerin adetlerini mi gözetiyorlar? Allah' ın adetinde değişim bulamazsın. Allah' ın adetinde dönüşüm, başkalaşım bulamazsın. )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder