18 Eylül 2020 Cuma

"Osmanlı ecdadımız" diyenler...

"Osmanlı Devleti" olarak bilinen kavramın esası "Büyük Devlet" anlamına gelen "Devlet-i Aliyye"'dir. Bir Türk olan Osman tarafından Bursa civarında kurulan Türk devleti zaman içinde büyümüş ancak Türk soyu, padişahların belirli bir kan bağını ( mavi kan, cin hibridi kan ) özel seçilmiş yabancı kadınlarla evlenmeleri sonucunda bozulmuştur.

Osman sonrasındaki padişahların yani toplam 36 padişahtan 35'inin, küresel plan kapsamında, hep yabancı kadınlarla* evlendikleri görülmektedir. Bu durum planlı bir operasyonun delili niteliğindedir. 

Devlet-i Aliyye esasen satanik uygulamaların merkezi haline gelmiş bir yapıya dönüşmüştür. Mesela "Devlet-i Aliyye'nin bekası" söylemiyle oğulların öldürülmesi kadim ve satanik bir adak ritüelidir. Diğer bir deyişle dünyevi ve maddi menfaatin, gücün ve iktidarın devamlılığı için şeytana adak ritüelidir.

Türk kurucu Osman sonrasında Türk'ün zamanla dışlanması, Osmanlı ailesinin Illuminati formatında, kibirin sembolü olarak nitelenebilecek tebaa - hanedanlık - saray sistemini oluşturması, saraydaki hanedanlık hayatı, belirli bir kan bağının devamlılığı için padişahların özel seçilmiş yabancı kadınlarla evlendirilerek Türk soyunun bozulması, halkın padişahın kulu addedilmesi, padişaha "halife"* sıfatı verilerek dinin ve hatta Rab'bin yerdeki temsilcisi ( haşa ) addedilmesi, kadınların esir alınması ve harem adı altında bir kölelik sistemi kurulması, din kisvesi altında muhtelif sapkınlıklar, oğlancılık , iktidar için kardeş veya aile üyesi katli, güç gösterisi ve tehdit amaçlı olarak ancak güvenlik bahanesi öne sürülerek sefere çıkıp ülke işgal edilmesi ve kan dökülmesi, meclis** esasına dayalı demokratik bir yönetim sistemi yerine tek kişinin hükmüne dayalı otokratik ve zalim bir sistem yürütülmesi devletin satanik bir cemiyete, dev bir tarikata dönüşmesine sebep olmuştur. 

Devlet kadrolarında görev alacak kişilerin yetiştirildiği Topkapı Sarayı'ndaki Enderun isimli okula hiç Türk kabul edilmemiştir. Türk, kendi devletinin düşmanı konumuna getirilmiştir.

* "Hilafet Makamı" yaklaşım Kur'an ilmiyle çelişen ve şirk kapsamına giren bir durum oluşturmaktaydı. Zira "Halife" ( Sonradan gelen, Takip eden, Devam ettiren ) kelimesi, Kur'an'da açıkça belirtildiği üzere, bir kişiye veya bir aileye tahsis edilebilecek bir sıfat olmayıp tüm muhlis müminler "Halaif / Hulefae" ( Halifeler ) olarak nitelendirilmektedir. İlgili ayetler şöyledir;

6/165 VE HUVELLEZİ CEALEKUM HALAİFEL ERDİ ve rafea ba'dakum fevka ba'din deracatin li yebluvekum fi ma atakum inne rabbeke seriul ikabi ve innehu le ğafurun rahim

( VE SİZİ YERİN HALİFELERİ KILAN ve size o verdikleri ile sizi sınamak için, bazınızı bazınızın üzerine derecelerle yükselten O'DUR. Kesinlikle Rab’bin azabı hızlı olandır. Kesinlikle O affedendir merhametlidir. )

27/62 Em men yucibul mudtarra iza deahu ve yekşifus sue ve YEC'ALEKUM HULEFAEL ARD e ilahun meallah kalilen ma tezekkerun

( Yoksa o onu çağırdığında, darlıkta olana cevap veren ve kötülüğü kaldırıp açan ve SİZİ YERİN HALİFELERİ KILAN mı? Allah ile birlikte ilah mı var? Ne az hatırlıyorsunuz. )

35/39 VE HUVELLEZİ CEALEKUM HALAİFE FİL ARD fe men kefera fe aleyhi kufruh ve la yezidul kafirine kufruhum inde rabbihim illa makta ve la yezidul kafirine kufruhum illa hasara

( SİZİ YERDE HALİFELER KILAN O'DUR. O halde kim inkar ederse, inkarı onun üzerinedir. İnkarcıların inkarları, Rab’lerinin indinde hiddet, buğz haricindekini artırmaz. İnkarcıların inkarları hasar haricindekini artırmaz. )

Dolayısıyla hiç kimsenin "Ben halifeyim." diyerek kendisini dinin ve hatta Rab'bin yerdeki temsilcisi ( haşa ) konumuna getirme, kendisine insanların üzerinde bir derece takdir ederek insanlara hükmetme durumu söz konusu olamaz. Böyle bir girişim Kur'an'da şirk olarak tanımlanmaktadır.

** Müminlerin yönetim sisteminin "Danışma, Heyet, Meclis" esasına dayanması gerektiği de "Şura" ( Danışma, Heyet, Meclis ) suresinin aşağıdaki ayetinde bildirilmektedir. Bu hususa özel ayrı bir sure bulunması da konunun önemini vurgulamaktadır.

42/38 Vellezinestecabu li rabbihim ve ekamus salate ve EMRUHUM ŞURA BEYNEHUM ve min ma razaknahum yunfikun

( Ve Rab’lerini kabul edenler ve duaya kalkanlar, onların İŞLERİ ARALARINDA HEYETTİR. O rızıklandırdıklarımızdan harcarlar. )

17. Yüzyıla ait olan ve şeyhülislamın şeytanın başını okşamasının resmedildiği aşağıdaki tablo bir çok mesaj içermektedir.

1901 yılına ait olan ve üzerinde siyonizmin ( zionism ) kurucusu olarak lanse edilen Theodor Herzl ile Sultan Abdülhamid'in yanyana fotolarının olduğu tebrik kartı da konu bağlamında ilginç mesaj vermektedir.

Atatürk'ün bu satanikleşmiş oluşumu sonlandırarak yeni bir Türk devleti kurmasının temel amacı Türk'ü, asil kanı ve gerçek dini korumaya çalışmasıdır.

Yukarıdaki bilgiler ışığında fiilen mümkün olmamasına rağmen bugün hala kasten veya cehaleten "Osmanlı ecdadımız / Osmanlı'nın torunlarıyız." anlayışını savunanların mevcudiyeti düşündürücüdür.

Kur'an'da soyun saflığının zamanla bozulmasına en çarpıcı misal Hz. İbrahim'e iletilen mesajda yer almaktadır.

2/124 - Ve iz ibtela ibrahıme rabbühu bi kelimatin fe etemmehünn kale innı caılüke lin nasi imama kale ve MİN ZÜRRİYETİ kale LA YENALÜ AHDİZ ZALİMIN

( Ve zamanında Rab’bi İbrahim’ i kelimeler ile sınadı. Böylece onları tamamladı. "Kesinlikle ben seni insanlar için önder kıldım." dedi. "Ve SOYUMDAN DA." dedi. "ZALİMLER AHDİME ERİŞEMEZLER." dedi. )

* Padişahlar ve annelerini gösteren tablo şöyledir.

1'inci Padişah Osman Gazi (Karısı Moğol soylu Bâlâ Hatun)

2'nci Padişah Orhan Gazi'nin annesi Moğol Bâlâ Hatun.

3'üncü Padişah Birinci Murat'ın annesi Rum Horofira (Nilüfer Hatun)

4'üncü Padişah Yıldırım Bayezid'in annesi Bulgar Maria (Gülçiçek Hatun)

5'inci Padişah Mehmet Çelebi'nin annesi Bulgar Prensesi Olga.

6'ncı Padişah İkinci Murat'ın annesi Veronika (Bir iddiaya göre Dulkadir Bey'in kızı Emine)

7'nci Padişah Fatih Sultan Mehmet'in annesi Osmanlı tarihçilerine göre Çandaroğlu Tacettin Bey'in kızı Hüma Hatun, yabancı tarihçilere göre Sırp Kralı Brankoviç'in kızı Prenses Despina (Mara Hatun).

8'inci Padişah İkinci Bayezid'ın annesi Rum Kornelya (Zağanos Paşa'nın kızı)

9'uncu Padişah Yavuz Sultan Selim'in annesi Beti adlı cariye (Bülbül Hatun)

10'uncu Padişah Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Polonya Yahudisi Helga (Hafsa Sultan)

11'inci Padişah İkinci Selim'in annesi Rus kızı Roksalan (Hürrem Sultan)

12'nci Padişah Üçüncü Murat'ın annesi Yahudi Raşel (Nurbanu Sultan)

13'üncü Padişah Üçüncü Mehmet'in annesi Venedikli Bafo (Safiye Sultan)

14'üncü Padişah Birinci Ahmet'in annesi Yunanlı Helen (Handan Sultan)

15'inci Padişah Birinci Mustafa'nın annesi İspanyol Violetta (Mahpeyker Sultan)

16'ncı Padişah ikinci Osman'ın annesi Rum kızı Evdoksiya (Mahfiruz Sultan)

17'nci Padişah Dördüncü Murat'ın annesi Rum Anastrasya (Kösem Sultan)

18'inci Padişah Deli İbrahim'in annesi Rum Anastasya (Kösem Sultan)

19'uncu Padişah Avcı Mehmet'in annesi Rus kızı Nadya (Turhan Sultan)

20'nci Padişah İkinci Süleyman'ın annesi Sırp kızı Katrin (Dilaşup Sultan)

21'inci Padişah İkinci Ahmet'in annesi Yahudi kızı Eva (Hatice Muazzez Sultan)

22'nci Padişah İkinci Mustafa'nın annesi Rum kızı Evemia (Emetullah Gülnuş Sultan)

23'üncü Padişah Üçüncü Ahmet'in annesi Rum Evemia (Gülnuş Sultan)

24'üncü Padişah Birinci Mahmut'un annesi Rum kızı Aleksandra (Saliha Sultan)

25'inci Padişah Üçüncü Osman'ın annesi Sırp kızı Mari (Şehsuvar Sultan)

26'ncı Padişah Üçüncü Mustafa'nın annesi Fransız kızı Janet (Mihrişah Sultan)

27'nci Padişah Birinci Abdülhamit'in annesi Fransız cariye İda (Rabia Sultan)

28'inci Padişah Üçüncü Selim'in annesi Cenevizli Agnes (II.Mihrişah Sultan)

29'uncu Padişah Dördüncü Mustafa'nın annesi Bulgar Sonya (Ayşe Sultan)

30'uncu Padişah İkinci Mahmut'un annesi Fransız Nache de la Bazari (Nakşidil Sultan)

31'inci Padişah Abdülmecit'in annesi Rus Yahudisi Suzi (Bezmialem Sultan)

32'nci Padişah Abdülaziz'in annesi Megrelli Gürcü Besime (Pertevniyal Sultan)

33'üncü Padişah Beşinci Murat'ın annesi Fransız Vilma (Sevkefza Sultan)

34'üncü Padişah İkinci Abdülhamit'in annesi Rusyalı Ermeni Virjin (Trimüjgan Sultan)

35'inci Padişah Mehmet Reşat'ın annesi Rum kızı Karolin (Gülcemal Hatun)

36'ncı ve son Padişah Vahdettin'in annesi İngiliz Henriet (Gülûstu Hatun) 

Ayrıca "Osman" kelimesi "Od" ( Ateş ) ve "Man" ( Adam, Kişi ) köklerinden oluşan ve "Ateş Adam / Ateş Kişi" anlamına gelen bir kelimedir. "Osman / Odman*" kelimesi "Ejderha" anlamıyla da ilintilendirilmekte olup ilginç bir soy durumu tezahür etmekte gibidir. ( * Batı dillerindeki karşılığı da "Ottoman"'dır. Kök dilde D, S ve Z harfleri birbirlerini ikame edebilmektedirler. ) 

15/27 Vel canne halaknahu min kablu min naris semum

( Ve cin, onu önceden, içe işleyen zehirli ateşten yarattık. )

Osmanlı sarayı, şeytani nitelik yani şeytana adak vetme niteliği arzeden aile içi "öldürme" vakaları ile de bilinmektedir. Öldürme listesi şöyledir. 

- Osman Gazi amcası Dündar Bey'i öldürttü. 

- I. Murat Hüdavendigâr oğlu Savcı Bey'i ve kardeşleri İbrahim ve Halil'i de öldürttü.

- Yıldırım Bayezid kardeşi Yakup Çelebi'yi öldürttü.

- I. Mehmed, Mustafa Çelebi hariç kardeşleri İsa ve Musa Çelebi'yi öldürttü.

- II. Murad "Düzmece Mustafa" dahil 3 kardeşini ve amcası Mustafa Çelebi'yi öldürttü.

- Fatih Sultan Mehmed 2 yaşındaki kardeşi Ahmet'i ve Hasan'ı ve ayrıca hamile olan 2 cariyesini öldürttü.

- II. Bayezid kardeşi Cem Sultan'ı öldürttü.

- Yavuz Sultan Selim babası II. Bayezid'i ve kardeşleri Ahmed ve Korkut'u öldürttü.

- Kanunî Sultan Süleyman oğlu Şehzade Mustafa'yı ve Mustafa'nın 7 yaşındaki oğlu Mehmed'i öldürttü.

- II. Selim babasını ve Şehzade Bayezid'i çocukları ile birlikte öldürttü.

- III. Murad 5 kardeşini öldürttü.

- III. Mehmed kundaktaki bebekler dahil 19 kardeşini ve ll oğlu Şehzade Mahmut'u da 21 yaşında iken öldürttü.

- I. Ahmed kardeş katli yasasını kaldıran padişah olarak tarihe geçer. Ama yasa işe yaramaz.

- Genç Osman 16 yaşındaki kardeşi Mehmed'i öldürttü.

- IV. Murad kardeşleri Bayezid, Süleyman ve Kasım'ı öldürttü.

- Sultan Deli İbrahim, eşi Valide Turhan Sultan'ın telkiniyle annesi Kösem Sultan'ı öldürttü.

- IV. Mehmed Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’yı Viyana yenilgisi üzerine öldürttü. 

- III. Ahmed, Patrona Halil İsyanı'nı bastırmak adına bir anlamda "yem" olarak Sadrazam Damat İbrahim Paşa'yı öldürterek cesedini isyancılara verdi.

- IV. Mustafa, amcası III. Selim'i öldürttü.

- II. Mahmud, kendisi için ölüm emri veren kardeşi IV. Mustafa'yı öldürttü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder